Günümüzde pozitif ayrımcılığa yönelik gerçekleştirilen çeşitli düzenlemelere rağmen kadınların iş, eğitim ve siyaset yaşamında erkeklerle eşit hale gelmesi ile ilgili dünya genelinde hala istenilen düzeye ulaşamamıştır. Bu durum, kadınların demokrasilerde temsil edilmesinde de devam etmektedir. Türkiye’de ise kadınların siyasi yaşamda yer almaları yani seçme ve seçilme hakkına sahip olmaları, 5 Aralık 1934 tarihinde gerçekleşmiştir. Ancak buna rağmen mecliste yer alan 10 bin 785 vekilden sadece 495’i kadındı. Kadınların Türkiye siyasetindeki mücadelesi ise 1935 yılında gerçekleştirilen 5. dönem meclis seçimleri ile başlamıştır. Bu seçim ile ilk kadın milletvekilleri meclise girmiştir. İlk Türk kadın bakan atanması ise 12 Mart 1971 Silahlı Kuvvetler Muhtırasının ardından gerçekleştirilmiştir. Bu muhtıra sonrasında Türkan Akyol, Nihat Erim’in kurduğu 33. hükümette Sağlık Bakanı olarak görev almıştır. Peki, Türkiye’nin ilk kadın bakanı Türkan Akyol kimdir? Bakanlık görevine nasıl atanmıştır?
Türkiye’nin İlk Kadın Bakanı Türkan Akyol ve Bakan Olarak Atanma Süreci
Aldığı eğitim ve verdiği hizmetler ile Türk kadınına önemli öncelikler kazandıran ilk kadın bakan Türkan Akyol, İstanbul doğumlu olarak görünmesine rağmen 1928’de Manisa’da dünyaya gelmiştir. İlk ve ortaokul öğrenimi babasının asker olması sebebiyle Türkiye’nin farklı şehirlerinde tamamlamıştır. Erenköy Kız Lisesi’ni bitirmesinin ardından 1953 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. 1959-1962 yılları arasında üniversite tarafından Amerika’ya gönderilmiş, Albert Einstein Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dâhiliye bölümünde çalışmıştır. 1 Haziran 1970’de ise Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde profesörlüğe uygun görülmüştür.
12 Mart 1971 muhtırası sonrası ise Süleyman Demirel istifa etmek zorunda kalmış, muhtırayı verenler yeni bir hükümetin kurulmasını istemiştir. Bu dönemde hükümeti kurmakla görevlendirilen Nihat Erim, başbakan yardımcısı Sadi Koçaş’ın kabineye kadın bakan alma teklifine olumlu yanıt vermiştir. Yine Nihat Erim, Koçaş’ın önerdiği Türkan Akyol ismini hiç tanımasa da bakan olmasını kabul etmiştir. Akyol, doktor olması nedeniyle Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak atanmış, tarihe Türkiye’nin ilk kadın bakanı olarak geçmiştir.
Türkan Akyol, bakanlık döneminde ilk sınavını ise kolera salgını ile vermiştir. Ancak yurt genelinde kolera salgını olmadığını belirtmiş, kanalizasyon ve su problemi çözülmediği takdirde ise hiçbir sağlık sorununun halledilemeyeceğini de sözlerine eklemiştir. Türkiye’nin ilk kadın bakanı Türkan Akyol’un sahaya indiği bir diğer önemli durum ise Bingöl depremiydi. Deprem haberini alır almaz gündem dışı söz alarak Başbakan Nihat Erim’i can kaybı ve konutların hasar durumu ile ilgili bilgilendirmiştir.
Akyol, bakanlığı süresince daha pek çok faaliyette bulunmuştur. Ancak kendisiyle birlikte meclis dışından bakanlık görevine atanan arkadaşları ile birlikte bakanlıktan istifa etmiştir.
Bakanlıktan İstifa Etmesi Sonrasında Rektörlüğe Atanması
Türkan Akyol, bakanlıktan istifa etmesinin ardından asıl mesleği olan doktorluğa geri dönmüş, idari görevlerde yükselmeye başlamıştır. 1972 senesinde Ankara Tıp Fakültesi’nin kurucu üyeliğine seçilen Akyol; 30 Mayıs 1980 de ise Ankara Üniversitesi rektörlüğüne atanmış, Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın rektörü olmuştur. Ancak 6 Kasım 1981’de YÖK tarafından alınan karar ile rektörlük görevinden alınmıştır. Bunun ardından yeniden siyasete dönen Türkan Akyol, Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de çeşitli görevler üstlenmiştir.
Türkiye’nin ilk kadın bakanı ve seçilmiş ilk kadın rektörü unvanına sahip Türkan Akyol; 7 Eylül 2017’de tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde hayata gözlerini yummuş, Maltepe Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Akademisyen ve siyasetçi kimliği ile ülkemiz için hizmet sunan Türkan Akyol, çağdaş Türk kadınının en önemli temsilcilerinden birisidir. Umarız toplumumuzdan Akyol gibi daha pek çok birey çıkar ve geleceğimize ışık tutmaya devam ederler. Kendisini sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.