İlk Türk Kadın Opera Sanatçısı Kimdir?

0
Semiha Berksoy İlk Türk Kadın Opera Sanatçısı
İlk Türk operası olan Özsoy’da rol alan sanatçılarımızdan Semiha Berksoy ise aynı zamanda ilk Türk kadın opera sanatçısı olarak bilinmektedir.

Türkiye’nin opera sanatı ile tanışması, Avrupa’da görevli olan elçilerin sefaretnamelerinde verdikleri bilgiler aracılığı ile gerçekleşmiştir. Bunlardan ilki, Yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Sefaretnamesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sefaretnamede opera binasının tüm özelliklerini ve olayların sergilenmesini hayranlık ile anlatan Yirmisekiz Mehmed Çelebi, operanın çok masraflı olduğunu da sözlerine ekler. Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlı’da opera ile ilgili çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. Ancak Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise sahnelenen ilk opera, İran Şahı Rıza Şah Pehlevi adına gerçekleştirilen Özsoy adlı üç perdelik eserdir. İlk Türk operası olan Özsoy’da rol alan sanatçılarımızdan Semiha Berksoy ise aynı zamanda ilk Türk kadın opera sanatçısı olarak bilinmektedir.

Semiha Berksoy, sadece ilk Türk kadın operacı olması ile değil, aynı zamanda Avrupa’da sahne alan ilk opera sanatçımız olması bakımından da önemlidir? Peki, Semiha Berksoy kimdir? Opera ile nasıl tanışmıştır?

İlk Türk Kadın Opera Sanatçısı Semiha Berksoy ve Hayatı

Türk opera tarihi açısından büyük önem taşıyan kadın operacımız Semiha Berksoy, 24 Mayıs 1910 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Annesi ressam Saime, babası ise maliyede görev yapan Ziya Cenap Berksoy’dur. 1. Dünya Savaşı’nda İspanyol gribine yakalanan ve hastalanan babasının yanına yaklaşılması yasaklanmıştır. Ancak annesi Saime Hanım hastalığın bulaşıcı olduğunu bildiği halde eşi Ziya Cenap’ın yanından ayrılmamış, sonunda kendisi de hastalanarak hayatını kaybetmiştir. Babası ise bir süre sonra iyileşmiş ve yeniden evlenmiştir.

Semiha Berksoy henüz 4 yaşındayken gittiği Nöfer Çocuk Yuvası’nda opera ile tanışmış, Figaro’nun Düğünü operasının melodilerini söylemeye başlamıştır. Kadıköy İlkokul ve İstanbul Kız Lisesi’ni bitirmiştir. Daha ilkokul yıllarında hikâyeler yazmaya başlayan Berksoy, yazdıklarını aynı zamanda resimlemiştir. Sonrasında ise Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi’nde resim eğitimi alarak resim yapmaya başlamıştır. Tiyatro eğitimi aldığı Darülbedayi Tiyatro Okulu’ndan sonra sesini Dar’ül Elhan’da hocalık yapan Nimet Vahit Hanıma dinletmiştir. Sonrasında ise Nimet Hanım’ın sınıfından 1929 senesinde mezun olmuştur.

Halk Önünde Verdiği İlk Konseri

İlk Türk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy’un halk önünde verdiği ilk konserinde ona Cemal Reşit Rey de eşlik etmiştir. Konseri sırasında Nikolay Rimski-Korsakov’un Sadko operasından çeşitli aryalar seslendirmiştir. Berksoy bu konserinin ardından 1931 senesinde Muhsin Ertuğrul tarafından çekilen ilk sesli film “İstanbul’un Sokakları”nda Semiha karakterini canlandırmıştır. Daha sonra Nazım Hikmet tarafından yazılan Söz Bir Allah Bir filminde de rol almıştır.

Avrupa’da Konser Veren İlk Türk Opera Sanatçısı

1936 senesinde Berlin Yüksek Müzik Akademisi Opera Bölümüne gönderilmiş, sonrasında ise Berlin Yüksek Müzik Akademisinde devlet bursu ile eğitim alma şansı yakalamıştır. Öğrenciliği devam ederken Richard Strauss’un 75. Doğum Yılı Festivali’nde, Berlin Akademisi Eski Apollon binasında sahneye çıkmıştır. Richar Strauss’un Ariadne auf Naxos Operasında sahne alma imkânı bulan Berksoy, bu sayede Avrupa’da sahne alan ilk Türk opera sanatçısı unvanını da kazanmıştır.

1939 senesinde Türkiye’ye dönen Semiha Berksoy, 1950’de ise Devlet Operasına solist olarak atanmış ve pek çok faaliyette bulunmuştur. Bunlardan birisi de 1970 yılında Asiye Nasıl Kurtulur? oyununda üstlendiği Asiye’nin annesi rolüdür. Berksoy’un oynadığı bu oyun büyük başarı elde etmiş ve farklı dillere çevrilmiştir.

Berksoy, İlk Türk kadın opera sanatçısı olarak Türk operasına damga vurmuştur. Ancak resim yapmaktan da hiçbir zaman vazgeçmemiş, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli sergiler açmıştır. Tuvallerinde ise genellikle aşk ve ölüm temasını işlemiştir.

Semiha Berksoy, 15 Ağustos 2004 tarihinde tedavi gördüğü Memorial Hastanesi’nde 94 yaşında hayata gözlerini yummuş, Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Çengelköy Mezarlığı’na defnedilmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorum yapınızı
Lütfen Adınızı Yazınız