Türklerin kutsal mekanı Ötüken, Orta Asya Türkleri arasında en yüce ve en kutsal dağ olarak kabul edilmiştir. Türkler bu bölgeye büyük saygı göstermiş, adaklar sunmuş ve onun için kurbanlar kesmiştir. Yüksek yaylalar üzerine kurulu olan Türklerin ilk başkenti, etrafında yer alan dağ ve nehirler nedeniyle aşılması güç bir kale konumundadır. Yine Ötüken Dağı, Türkler tarafından kutsal kabul edilmiş ve bu durum tarih boyunca pek çok millette kendisini göstermiştir. Geleneksel Türk inanışında Ötüken, dünyanın merkezi olarak algılanmış ve bundan dolayı kentin başkaları tarafından ele geçirilmesini uğursuzluk olarak görmüşlerdir. Peki, Türklerin kutsal mekanı nerededir?
Türklerin İlk Başkenti Ötüken Nerededir?
Türkler için dünyanın merkezi olarak görülecek kadar önem taşıyan şehir, matematiksel konum olarak 47° kuzey paraleli ile 101° doğu meridyenleri arasında yer almaktadır. Matematiksel konumu bu şekilde ifade edilebilen şehir, ünlü Türkolog A. Von Gabain tarafından güneyinde Hangay Dağı, kuzeyinde ise Tamir Irmağı ile çevrilmiş doğal bir savunma kalesidir. Yine Fuzuli Bayat ve F. Sümer’e göre şehir, Hangay sıradağlarının bulunduğu yerde ve Uygurların başkenti Ordu Balık’ın biraz güneyinde konumlanmaktadır. Bu konu ile ilgili son zamanlarda görüş bildiren Saadettin Gömeç ise, Türklerin ilk başkenti ’nin tek bir nokta olarak gösterilemeyeceğini, çok geniş bir coğrafi mekan olduğunu belirtmiştir.
Bunların yanı sıra konu ile ilgili geniş çaplı bir araştırma yapan Erhan Aydın; Ötüken’in yerini, bugünkü Moğolistan’ın Zavhan-Aymak sınırları içerisinde yer alan Otgon Tenger dağı civarı olarak belirlemiştir. Ötüken’in nerede olduğu ile ilgili görüşler bu yöndedir. Peki, Ötüken’in Türkler açısından önemi nedir?
Ötüken’in Türkler İçin Önemi
Ötüken, Oğuzların egemenliğinde olduğu dönemde önemli kararların alındığı bir merkez durumundaydı. Yine Gök Tanrı ve Yer Sublar için kesilen kurbanlar burada sunulurdu. Geniş ve gür ağaçların bulunduğu Ötüken ormanı veya diğer adıyla Ötüken Yış; Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar tarafından kutsal kabul edilmiştir. Hatta Türklerde bulunan Kutsal dağ anlayışı nedeniyle Ötüken ormanına yabancıların girmesi sonucunda Türk devletinin sona erileceğinde inanılmaktaydı. Burası ayrıca Türk orduları için gereksinimlerin karşılandığı bir mühimmat odağı durumundaydı.
Ötüken, iktisadi ve stratejik konumu nedeniyle öncelikli olarak Hun Devleti’nin başkentliğini yapmıştır. Sonrasında ise hem birinci hem de ikinci Göktürk İmparatorluğuna ve Uygur Türk devletine başkentlik yapmıştır. Çünkü Ötüken, bu devletler adına tehlike oluşturabilecek Çin için ilk engelin oluştuğu yer durumundadır. Belki de bu stratejik önemi Ötüken’e tarih boyunca önemli bir yer kazandırmıştır.
Türklerin ilk başkenti olması bakımından önem taşıyan şehir, Türklerin ilk yazılı belgeleri olan Göktürk Kitabelerinde de geçmektedir. Bu önemli yazıtlarda zaman zaman Türk milletinden bahsedilirken Ötüken Yış Budun yani Kutsal Ötüken Ormanının Milleti denilmektedir. Yine bu metinlerden anlaşıldığı üzere Ötüken, cihanın bir merkeziydi. Zaten bir cihan devleti olma amacı güden Türk devletinin merkezi de cihanın merkezi olmalıydı. Bu nedenle de Orta Asya’yı hakimiyeti altına alan devlet, Ötüken’i başkent olarak seçmek mecburiyetindedir. Çünkü burası Tanrının dünyaya, dünyanın da tanrıya en yakın olduğu yerdi. Orta Asya egemenliği ancak bu görevi yerine getirmek ile tamamlanabilecek bir durumdu.
Sonuç olarak Türklerin ilk başkenti Ötüken, tarih boyunca Türklere stratejik açıdan başkentlik yapmış, onlara manevi açıdan güç kazandırmış bir yer konumundadır. Türklerin şehre olan bu sonsuz bağlılığı; onlara en zayıf durumlarında dahi manevi güç kazandırmış, yeniden toparlanarak devletler kurmaları yönünde gerekli imkanları hazırlamıştır.